Yarım Kalmış Hikayeler - Bölüm 2: Çıkmazyol Kalesi'nin Çıkmaz Sonu

 

Bilmişler Düzlüğü, Çıkmazyol Kalesi

            Üzerine doğru rüzgârı yavaşça yararak savrulan, kızgın güneşin sıcağı altında şık bir ışıltı saçan uzun kılıcı hızlı ve çevik bir hamleyle atlattı genç adam. “Faelnyr! Yakala!” diye bağıran arkadaşına doğru bir anlığına baktı ve yılların tecrübesiyle istemsizce kendisine doğru gelen kısa kılıcı havada yakaladı. Gözüne bir anlığına bulundukları yerden biraz uzaktaki sefil kale takıldı. Kalenin dışındaki yerleşkelerden siyah bir duman yükseliyordu. Ardından yeniden karşısında tüm ağırlığıyla ikinci hamlesini yapmak için hazırlanan adama odaklandı. Daha önce bu haydutlarla, yine bu sefil Çıkmazyol Kalesi önlerinde defalarca ve defalarca karşılaşmıştı Faelnyr. Faelnyr’e göre eskiden daha zorlu olan bu dağlılar, baskınlardan güzel ganimet elde ettikçe bir rehavete kapılmış gibiydi. Nitekim Faelnyr’in karşısındaki bu iri yarı adam da bu durumun en güzel örneğini teşkil ediyordu. Zırhın içine zorla tıkıştırılmış göbeği, zırhın bağlantı noktalarından dışarı taşmıştı. Bu durum, uzun ve ağır kılıçların da etkisiyle adamı oldukça yavaşlatıyordu. Faelnyr de bu durumu lehine kullanarak hızlı hareket etmeye karar verdi ve birkaç seri adımla ilk hamlesini yaptı. O sırada uzaklardan ıslıklar çıkararak gelen bir ok, Faelnyr’in savurduğu kılıcın namlusuna çarparak kırıldı. Bu beklenmedik durum dengesini bozmuştu Faelnyr’in. Toparlanmaya çalışırken adam hemen ikinci okunu da gerip Faelnyr’e doğru nişan aldı. Oku tam fırlatmak üzereyken Faelnyr’in başka bir silah arkadaşı adamın üstüne atladı ama yine de okun fırlamasına engel olamadı. Ok, yeniden havayı ıslık öttürerek yarıp Faelnyr’in savaştığı haydutun bacağına saplandı. Çok şükür ki arkadaşı, henüz ok fırlamadan önce adamın üzerine atlamış ve hedefini şaşırtmıştı.

            Adam acıyla bağırırken Faelnyr fırsattan istifade ederek kılıcını adamın zırhından taşan yağ kütlesine doğru savurdu. Keskin kılıç, oluşturulma amacını layığıyla getirerek adamın derisini kâğıt gibi yırttı. Bu kez acı çığlığa adamın yüzündeki ölüm korkusu ve ilk defa bu kadar ağır bir yara almanın şaşkınlık eşlik etti. Bu noktadan sonra tamamen savunmasız kalan adam Faelnyr tarafından boğazına doğru yapılan direkt hamleyle birlikte bu korkunç dünya hengâmesinden, onun için bir o kadar korkunç olacak ahiret diyarına geçiş yaptı. Faelnyr için kritik bir önem taşıyan bu uzun ama bir o kadar da hızlı anlardan sonra haydutların sayısı giderek azaldı ve Çıkmazyol Kalesi birlikleri haydutları bir kez daha savuşturmayı başardı. Sayısı unutulan bu haydut saldırıları artık Çıkmazyol’u epey zor duruma düşürmeye, kalenin erzak konusunda çok büyük sıkıntılar çekmeye başlamasına yol açmıştı. Bu son saldırı ise bardağı taşıran son damla oldu. Kale sakinleri, nihayet kaleyi kendi haline bırakma kararı alarak eşyalarını da toplayıp kaleden ayrılarak Phystria’nın ilk büyük göç dalgasını başlattılar. Farklı farklı yerlere dağılan insanlardan bir kısmının önderliğini Faelnyr yapıyordu. Bu insanlar uzun bir yolculuğun ardından bugün Demirdağ Kalesi olarak bilinen yere gelerek bölgede yaşayan insanlara katıldılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ölü Adamın Düşünceleri - Yorumlu

Yarım Kalmış Hikayeler - Bölüm 1: Yaşlı Adam